Ülkeler sıcak hava dalgaları nedeniyle kavruluyor. Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak kentlerde ısı adaları oluştuğunu, bunun da sıcaklıkları rekor düzeye tırmandırdığını anlatan Altensis Kurucu Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, kentlerde alınabilecek tedbirleri sıraladı. Dr. Ilıcalı, hava sıcaklığındaki her 0.6 derecelik artışın enerji talebini yüzde 2 artırdığını belirterek, enerji tüketimini azaltan, binaların serinlemesine katkıda bulunan yeşil çatı ve yeşil binaların teşvik edilmesini söyledi. Dr. Emre Ilıcalı, yerel yönetimlere de kentsel ısı adası haritalarını çıkararak önlem alması çağrısında bulundu.
Küresel iklim değişikliği, sıcak hava dalgaları şeklinde ülkeleri kavuruyor. Yaz aylarıyla birlikte dünyanın dört bir yanından rekor sıcaklık ve sıcaklığa bağlı ölüm haberleri geliyor. İngiltere’de sıcaklık ilk defa 40 derecenin üzerine çıkarken, İspanya ve Portekiz’de 15 günde 1700 kişinin yaşamını yitirdiği haber veriliyor. Portekiz’de termometreler 47 dereceyi gördü, insanlardan gerekmedikçe sokağa çıkmamaları istendi.
Sıcak hava dalgası Türkiye’de de kendisini hissettiriyor. Son 7 yılın en sıcak aylarını yaşayan Türkiye’de, İstanbul’da Mayıs ayında 95 yılın sıcaklık rekoru kırılırken, diğer illerden de benzer haberler geliyor. İklim bilimcileri aşırı sıcakların olumsuz etkilerinin 2060 yılına kadar süreceğini öngördü.Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO) iklim değişikliğinin dünya genelinde sıcak hava dalgalarını daha sık ve etkili hale getireceğini açıkladı.
Kentsel ısı adaları oluşuyor
Dr. Emre Ilıcalı, akıllı büyüme stratejileri ve ısı adalarının azaltılması gibi sürdürülebilirlik odaklı kentsel tasarım ve şehir planlaması uygulamalarının yetersiz kalması durumunda artan kentleşme ile birlikte şehirlerde yaşam kalitesinin giderek azalacağını, trafik, su, enerji ve gıda problemlerinin ise artarak devam edeceğini belirtti. Dr. Ilıcalı, ayrıca tüm bunlarla doğrudan ilişkili olarak küresel iklim değişikliğiyle mücadelenin de zorlaşacağını vurguladı. Kentlerde çeşitli nedenlerle oluşan ısı adalarının sıcaklığın rekor düzeylere tırmanmasında etkili olduğunu belirten Dr. Emre Ilıcalı, “Günümüzde kentleşme ile birlikte yapılaşmada artış var. Şehirlerde çatı, asfalt ve beton yüzeyler güneş ışınları ile sürekli ısınır. Bu durum kentsel ısı adası oluşmasına neden olur.” dedi.
Kentsel ısı adasını, çevresindeki kırsal alanlardan daha yüksek hava sıcaklıkları yaşayan herhangi bir yerleşim bölgesi olarak tanımlayan Dr. Ilıcalı, çoğu şehrin bir dereceye kadar kentsel ısı adası etkisini yaşarken, yoğun nüfuslu bölgelerde ve nemli iklimlerde olanların ısı adası etkisini daha fazla hissettiğini anlattı.
Isı adalarının etkileri nasıl azaltılır?
Isı adası etkisinin kentsel alanlardaki sıcaklıkların, uzak bölgelerdeki sıcaklıklardan 2 ila 5 derece daha yüksek olmasına neden olduğunu ifade eden Altensis Kurucu Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, sıcak hava dalgalarına karşı ısı adalarının etkilerinin azaltılması gerektiğini söyledi. Dr. Emre Ilıcalı, “Örneğin şehirlerde yeşil alanların arttırılması, yeterli alan olmayan yoğun bölgelerde bina çatılarının yeşillendirilmesi, bahçe ve açık alanlarda daha fazla toprak ve yeşil örtünün olması kentsel ısı adası etkisini azaltır. Doğru tasarım ve uygulama ile yeşil çatılar solar radyasyon kaynaklı ısınmayı ve aşırı yağışlarda yağmur suyu hızını yavaşlatarak şebekenin yükünü azaltır ayrıca ısı yalıtım sağlar.” diye belirtti.
Yeşil Çatılar ve Solar Paneller enerji talebini düşürür
Dr. Emre Ilıcalı uyarılarını şu sözlerle sürdürdü:
“ -Kentlerdeki yeşil altyapı uygulamaları ve kentsel dönüşümdeki çevreci, yeşil dokuyu ön plana alan uygulamalar bu konuda hayati öneme sahiptir. Örneğin; Bir çatı üzerinde bitkisel bir tabaka yetiştirmek, çatı yüzeyinin ve çevrenin hava sıcaklığını düşürür ve yağmur suyu yönetimini iyileştirir. Binalarda güneş ışığını ve ısıyı önemli ölçüde yansıtan malzeme veya kaplamalardan oluşan serin bir çatı kurmak soğutma yüklerini azaltarak enerji talebini düşürebilir. Ayrıca yine çatılarda artık kurulması zorunlu hale gelen solar paneller güneşten gelen yenilenebilir enerjiyi elektrik enerjisine çevirerek hem fosil yakıt tüketimini azaltır hem de ekonomik açıdan fayda sağlar.
Hava sıcaklığındaki 0.6 derecelik artış enerji talebini yüzde 2 artırır
- Enerjiyi daha az kullanan uygulamalar öncelikli hale getirilmeli. Binalar daha fazla enerji kullanılmasına sebep olurken, daha fazla enerjinin kullanılması iklim değişikliğinin olumsuzluğunu katlar, iklim değişikliği etkisini artırdıkça daha fazla enerji kullanılır. 20°C- 25°C’den başlayarak hava sıcaklıklarındaki her 0,6 °C’e artış, enerji talebini yüzde 1,5-2,0 oranında artırmaktadır. Bu nedenle enerji tüketimi azaltılmalı, enerji tasarruflu ürün ve uygulamalar tercih edilmeli. Pasif ev, yeşil ev gibi anlayışlar desteklenmeli.
Kentsel ısı haritaları çıkarılmalı
- Yoğun nüfusun yaşadığı kentsel alanlarda ortalama sıcaklıklar ısı adası etkisiyle iki kata kadar yükselebiliyor. . Bu nedenle bu bölgelerin tespit edilmesi için kentsel ısı haritası çıkarılarak, şehirlerinin en sıcak olduğu bölgelerde öncelikle ağaçlandırma, yüksek yansıtma değerlerine sahip zemin ve çatı uygulamaları, solar paneller ve ısı yalıtımı çalışmalarına başlamalı. Ayrıca ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından mevcut enerji verimliliği zorunluluklarının ötesinde yeşil binalar, pasif evler gibi inovatif uygulamalar konusunda bilgilendirme ve doğru teşvik çalışmaları yapılmalı.